TOYOTA GT 86 KULLANMAK

 Aldığım davet üzerine İstanbul Park’a Toyota GT 86 ile tanışmaya gidiyorum. Tabii İstanbul Park denince aklıma hemen o ünlü viraj geliyor. Yolda GT 86’yı virajlarda hangi noktalarda tutmam gerektiğini tasarlıyorum.
Toyota GT 86. Sloganı “Adrenalin, Kaldığı Yerden…”
Kaldığı yer neresiydi? Türkiye’de çoktan unutulan Celica’dan mı devam?

Yoksa yurtdışında azıcık tecrübe edebildiğim Supra GT’den mi devam? Toyota… Hımm uzun süredir kullanmadığım bir marka. Geçen yıllardaki arıza sorunlarını kapatıp tekrar A.B.D. de eski satış grafiğini yakalamış olan marka.

GT 86, bir düşüneyim. Arkadan itişli spor kasa yeni Toyota ruhunu anlatan bir otomobil. Adı manidar; çap ve strok ölçülerinden dolayı 86. Grand Tourismo yani GT. GT 86. Arkadan çekişli bir otomobil kullanmayalı da bir hayli zaman oldu.

Kafamda bu sorularla İstanbul Park’a varıyorum. Ama o da ne? Ben pist beklerken tecrübe pistin yanındaki açık alanda olacak. Hayal kırıklığı… Organizasyon sorumlularının sıcak karşılaması sayesinde hayal kırıklığımı çabuk atlatıp, Toyota GT 86’ya odaklanıyorum. Zira iş için değil kendim için buradayım ve keyfini sürmeliyim.
İlk olarak otomobilin hatlarını inceliyorum. Çok hoş. Ben buradayım, bana bakın der gibi değil, çünkü açık açık bunu ifade ediyor otomobil. Ön hoş, çekici ve modern bir spor otomobili hatlarına sahip. Kapılar büyük açılıyor. Sevdim. Kapıların açılış ve kapanışında camların otomatik olarak 1-2 parmak aşağı inmesi güzel bir ayrıntı. Ki bu sayede kapılar içerideki hava ile karşılaşmadan kolayca kapanabiliyor. Göstergeler? Sanırım otomobil çalışında çok daha heyecan verici olacak.

Dış hatlar beni etkilemeyi başardı.
Teknik verileri zaten daha önceden ezberlemiştim. Boxer motor çok verimli, performanslı, mantıklı bir ünite. Toyota mühendisleri Subaru kökenli bu motora sihirli ellerle dokunmuşler. Ve öğreniyorum ki; ileri ki günlerde bu motor için turbo şarjer içeren modifiye seti de getirilecek. Böylece gücü 300 hp olabilecek. Daha ne?
Adım okunuyor. Fotoğraf makinamı acele ile çantaya yerleştirip siyah GT 86 yolcu koltuğuna yerleşiyorum. Bana nerede ne yapmam gerektiğini gösterecekler. Başkasının kullandığı otomobilde aşırı rahatsız olan ben yine aynı duygularla emniyet kemerimi bağlıyorum. Otomatik vites, rahat alçak oturuş pozisyonu derken; cayırtılar kopmaya arka kısım hafifçe sağ sol yapmaya başlıyor. Kukaları izleyeceğiz. Önce sola 90 derece sonra sağa sert hareketlerle. GT 86 ray üzerinde gidiyor. Daha sonra slalom başlıyor. Bir sağ, bir sol. Ve sağa kuvvetli viraj. Arka biraz koptu mu ne? Duruyoruz. Şimdi sıra frensiz engel geçmede. Olabildiğince sert yapılacakmış bu manevra. Fren yok. Ve sert. Evet GT 86 bunu ezbere biliyormuş sonucu çıkıyor aksiyon bitince.
İkinci turda yine yolcu koltuğundayım ancak bu sefer elektronik stabilite fonksiyonunun kapalı olması. GT 86 karakter değiştiriyor. Daha özgüce hareket etmeye başlıyor otomobilin arkası. Biraz daha gerildim sanki. Hala direksiyonda değilim çünkü. Kesinlikle standart yollarda stabilite programı ile yol almak şart kuralını koyuyorum.
Ve sıra bende. Sürücü koltuğundayım. Sürücü? O da ne? Pilot koltuğu burası. Göstergeler çok yakışıklı. Oturma pozisyonu spor. Koltuklar kalıp gibi. Kontrol düğmeleri açık, kolay erişimli, kolay okunuşlu. Otomatik vitesle pek anlaşamıyoruz P’den D’ye alma sırasında. Sinir oluyorum. Efendim vites yolu benim düşündüğüm gibi düz değilmişde ondan. Ve gazla… Sol sert, 90 derece, sonra hemen sağ…. Hemen slaloma geliyoruz. Ben azıcık gaz kesiyorum. GT 86 için fazla gazlamak da sıkıntı değil aslinda. Kısacık parkur biti veriyor. Sıra daha iddialı ikinci turda. Bu sefer daha keyifli çünkü daha çok gaz verek kullanıyorum.
Artık Toyota GT 86’yı başka birisine devretme vakti. İstemeyerek iniyorum otomobilden. Tekrar karşılaşmak umudu ile. Sahip olabilmek duaları ile.
Aklım kalmadı değil. Kafamdaki otomobil sıralamasını değiştirdi GT 86. Organizasyona katılan Volkan Işık ve Toyota yetkilileri ile otomobil sohbeti başlıyor. Ben az konuşuyorum. Kafamda driftteyim çünkü.
Ben GT 86 Toyota’yı çok sevdim. Kırmızı ya da siyah isterim ancak manuel vites olsun lütfen.
Toyota GT 86 tasarlanırken ya bir diriftçiden destek alınmış ya da mühendisler biZzat kendileri bu işlerle uğraşıyorlar. Çünkü kısa, iyi tutunan, yüksek olmayan boxer motorlu bu araç tam bir asfalt canavarı olmaya aday.

Yazı ve Fotoğraflar: Ali Burçin Titizel